31 Ekim – 5 Aralık 2017 / Bozlu Art Project Nişantaşı
Resimlerinde uzun zamandır kentte süreklileşen değişimin hafıza ve anlam üzerindeki yıkıcı etkisine odaklanan Semih Zeki, “Yıkım” isimli yeni sergisinde brüt katmanların üzerine eklenen, ağaçları, çayırları ve gökyüzüyle tanıdık, ama parçalanacak olanı imleyen kesik çizgiler gibi odaklarıyla tedirgin edici doğa parçalarına yer veriyor.
Semih Zeki’nin “Yıkım” isimli sergisini daha önceki çalışmalarının artık parçaları üzerine inşa etmesi, onları yeniden kurması, biçimlendirmesi ve yeni imajlara dayanak olacak şekilde kurgulaması, yıkımın dahi var olanı yok etmediği, insanda olduğu gibi doğadaki çatlakların da kendini yeniden kurmanın zemini olduğu fikrine gönderme yapıyor.
“Sadece duru resmi yapma hali kalana dek” kendini de yıkmak istediğini söyleyen sanatçının, bu arzusunu takiben kurduğu dünyada karşımıza çıkan lacivert ve pembeler, gri fonun, çimento ve ziftin içinden, incecik çatlaklardan; pes doğa tasvirlerinin ve yıkıma ilişkin bütün emarelerin içinden başlarını uzatırken umuda dair bir söylem de barındırıyor. Kent, hafızaya yer bırakmayan yok-yerlerle dolmuş olsa da ressam adeta yıkımın hızından beslenen bir başka güç olduğunu sezmemizi istiyor. Başlangıçta, her şeyden önce karanlık ve kaosun olduğunu, sesin onlardan neşet ettiğini hatırlamamızı…
(Basın bülteninden)
Sergideki işlerden bazılarına bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.